Saturday, September 12, 2009

first watermelon!


Karpuz , karpuz çekirdeğinden yetişir derler. Baharda atılan çekirdekler yaz başında çok çelimsiz filizler vermeye başlamıştı. Çıkan filizlerin karpuz olduğunu filizin bir yerine tutunan, sanki üzerine düşmüş de kurumuş sandığın bir boş çekirdek kabuğundan anlıyorsun önce! Benim gibi üzerinde biriken statik elektiriği boşaltmak için basacak bir parça toprak bulamayan,beton yığını kentte yaşamaya alışmış bir insan için öyle inanılmaz ki böyle basit bir doğa mucizesini ilk kez görmek.....

Sonra, bunlardan birşey olmaz yaftası yapışmış filizler uzadı, uzadı, sağa sola öne arkaya , her yanı sarmaya çalışınca alanını bir parça genişletmeye çalıştıksa da, karpuzlar ve kavunlar için , fasulye kadar yer ayırmak asla yetmezmiş, anladık. O yeşil yeşil,uzun uzun, yerde sürünen dallar, temmuz boyunca gizlice fındık kadar meyve verir gibi oldular. Ama o minikler de kurudu döküldü. Ağustos güneşi öğle vakitlerini kavururken sevgilim ilk gerçek meyveyi müjdeledi. Avuç kadar olmuştu. Ne kadar büyüyeceği konusunda iddiaya girerken üç yerden daha karpuzcuklar görünür olmaya başlamıştı. İlk ve en büyük karpuzumuzun fotoğrafıydı bu :)
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...